Avrupa’daki işadamları Maastricht’te bir araya geldi
Programda bir konuşma yapan Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Hollanda’daki Türk işadamları tarafından düzenlenen bu ekonomi zirvesinin, iki ülke arasındaki ilişkilere ciddi katkı yaptığına inandığını söyledi. Bakan Ergün, kürselleşme sürecinde artık sınırların ortadan kalktığını ve bu noktada işadamları ve sivil toplumun ön plana çıktığını da belirtti.
Dünyanın başarılı ekonomilerinden biri olan Hollanda’nın Türkiye’de çok takdir edildiğini aktaran Ergün, Hollanda ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin oldukça iyi seviyede olduğunu söyledi. Bu ekonomik potansiyelin daha da artması gerektiği üzerinde duran Bakan Ergün, iki ülke arasındaki potansiyelin daha fazla olduğunu ileri sürdü. Yatırımcılar açısından Türkiye’nin oldukça iyi imkânlara sahip olduğunu, 2003 yılında çıkarılan doğrudan yatırımcı yasasının yerlilere olduğu kadar yabancı yatırımcılara da aynı imkânları getirdiğini ifade eden Ergün, “Batının doğuya, doğunun da batıya açılan kapısı olan Türkiye, yatırım için oldukça elverişli bir ülke. Bu yüzden Hollandalıları yatırım yapmaya davet ediyoruz.” dedi.
Son yıllarda yapılan reformlar ve atılan adımlarla Türk ekonomisinin ciddi ivme kazandığını söyleyen Bakan Ergün, ihracatımızda önemli bir gelişme olduğunu ve bunda komşu ülkelerle geliştirilen ilişkilerin rolü olduğunu söyledi. “Diplomatik ilişkilerinizi geliştirmediğiniz yerlerde işadamlarının ilişkileri de gelişmez.” diyen Ergün, Türkiye’nin dış politikası ile ekonomik politikası arasında bir paralellik bulunduğunu dile getirdi.
2009 yılında başlayan küresel krizden dolayı yaşanan daralmaya rağmen Türk ekonomisinin büyüdüğüne işaret eden Ergün, Türkiye’nin büyüme performansının benzerlerinden daha iyi olduğunu savundu. Mali disiplin ve bankacılık konusunda daha önce yapılan düzenlemelerin krizin hafif atlatılmasında önemli rol oynadığına da değinen Ergün, “Bütçe performansına baktığımızda Türkiye’nin AB’nin en başarılı ülkesi olduğunu görüyoruz.” diye konuştu.
Türkiye’nin kriz döneminde kaybettiklerini en erken telafi etmeye başlayan ülke olduğunu da anımsatan Nihat Ergün, “İhracatımızda ciddi bir gelişme var. İşsizlikte gerileme yaşanıyor. Bütün bu gelişmeler Türkiye’nin ne kadar önemli bir potansiyele sahip olduğunu gösteriyor. İhracatımız bir kaç yıl içinde ciddi bir gelişim göstermiştir. Ekonomik gelişme, demokratikleşmeyle paralel yürümekte. Demokratikleşme ve dış politika konusunda atılan adımlar Türkiye’yi ayrıcalıklı kılıyor.” dedi.
Türkiye’nin AB yolundaki çabalarından övgüyle bahseden Hollanda Senato Başkanı Rene van der Linden ise, Rusya ile birlikte bu iki ülkenin birlik için önemli ortaklar olduğuna işaret etti. Türkiye’nin AB’ ye üye adayı olarak farklı bir konumda bulunduğunu, bunun yanı sıra Avrupa Konseyi’nde ve NATO’ da sadık bir üye olduğunu anımsatan Linden, “Kafkasya’daki sorunları da Rusyasız çözemeyiz. Türkiye’ye AB konusunda söz verildiyse yerine getirilmeli. Özel partnerlik değil, üyelikten bahsediyorum. Türkiye reformları, AB için değil; kendi vatandaşları için yapmalı. Bunu yaparsa üyelik de kolaylaşır. Türkiye bence en önemi adaylardandı, hâlâ da öyle.” ifadelerine yer verdi. Türkiye Hollanda arasındaki ilişkilerinde iyi bir seyir izlediğine temas eden Senato Başkanı, iki ülke arasındaki 400 yılık ilişkilere ilişkin kurulan danışma kurulunun da başkanlığını yaptığını hatırlattı.Türkiye’nin komşularıyla zor olan ilişkilerinin anlaşılması gerektiğine de değinen Hollanda Senato Başkanı, İsrail ile yaşanan gerginliğe değinerek, “ Umarım iki ülke arasındaki kapılar açık kalır. Ortadoğu’daki sorunlar, kapılar açık kalırsa çözülür.” dedi. “Parlamenter diplomasiye inanıyorum.” diyen Van der Linden, ancak bu yolla direkt etkide bulunabileceğini belirterek Avrupa Parlamenter Konseyi Başkanlığı’na Mevlüt Çavuşoğlu’nun seçilmesinin de memnuniyet verici olduğunu söyledi.
AVRUPA'YA GELEN İLK NESLE ŞÜKRAN BORÇLUYUZ
Türkiye ile Hollanda arasındaki 400 yıllık köklü ilişkinin önemine değinen Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan da, Hollanda’ da bulunan Türk ve Hollandalı dostların bu köklü ilişkiye, ciddi katkılar sağlayacağını söyledi. Bundan yarım asır önce Hollanda’ ya gelen ilk nesle şükran borçlu olduklarını belirten Doğan, birinci neslin meşakkatli çabaları sonunda diğer nesillerin bugün başarıyı yakaladığını kaydetti. Hollanda’daki Türk vatandaşlarının entegrasyon konusunda ciddi bir gelişme gösterdiklerini belirten Doğan, buna örnek olarak önemli başarılara imza atan işadamlarını gösterdi. Türkiye’nin AB yolundaki çabalarına da değinen Doğan, işadamlarına “AB yolundaki ilerleyişimize sizlerin de büyük katkınız olacaktır.” yönünde mesaj verdi.
TÜRKİYE'Yİ AB'DE GÖRMEK İSTİYORUZ
Hollanda’da bulunan Türklerin, son derece başarılı olduğunu belirten Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) Avrupa Bölge Komitesi ve HOTİAD Başkanı Turgut Torunoğulları da konuşmasına, “Bu girişimci duygunun bir eseri olarak kimimiz işadamı, kimimiz siyasetçi, kimimiz sanatçı olduk. Kısacası büyük başarı yakaladık.” diyerek başladı. Dört yıldır düzenlenen Maastricht Ekonomi Zirvesi’nin artık geleneksel hale geldiğini de anımsatan Torunoğulları, bu ülkenin girişimciler açısından cazip fırsatlar sunduğunu ileri sürerek, Türkleri bu cazip yatırımlardan daha iyi istifade etmeye davet etti. Markalaşma konusuna da değinen Torunoğulları, bu bağlamda Türkiye’de ve Hollanda’da yatırım yapmak isteyenlere hizmet verdiklerini ve bunun devam edeceğini aktardı. “Girişimcilerin yanındayız, bu devam edecek diyen.” Torunoğulları, işbirliklerinin önemi üzerinde durdu. Hollandalıların profesyonelliklerinden istifade edilmesi çağrısında da bulunan HOTİAD Başkanı, Hollanda’daki Türk girişimci kadın sayısının az olduğunu ve bu sayının giderek artması gerektiğini aktardı. “İşadamlarının önce ufkunu sonra da önlerini açmak istiyoruz.” diyen Torunoğulları Türk işadamlarının, yanlarına Hollandalı ortak almaları durumunda daha başarılı olacaklarını aktardı. Türkiye’nin AB üyeliği konusuna da değinen Torunoğulları, “Türkiye’yi AB’de görmek istiyoruz. Çünkü Türkiyesiz AB eksik ola- caktır.” değerlendirmesinde bulundu.
REFORMLARI TAKDİR EDİYORUZ
Zirvede bir konuşma yapan AP Türkiye Raportörü Ria Uijmen Ruiten, Hollanda’da Türk asıllı işadamlarının sayısının her geçen gün daha da arttığını ve bunun sevindirici olduğunu, çünkü bu durumun Hollanda’ya katkı anlamına geldiğini söyledi. Türkiye’de son dönemlerde AB yolunda ciddi reformların olduğuna da değinen Ruijten, bunun Avrupa tarafından takdirle karşılandığını söyledi. Ama bu reform çalışmalarında son yıllarda bir yavaşlamanın yaşandığını ileri süren AP üyesi, ilk yıllardaki heyecan ve atikliğin şimdi görülmediğine işaret etti. “Türkiye’de toplumun değişik kamplara bölünmesinin önüne geçilmelidir.” diyen Ruijten, bu çerçevede başlatılan demokratik açılımın sürmesinden yana olduğunu söyledi. Buna paralel olarak anayasa değişikliği konusundaki çalışmalara da atıfta bulunan Türkiye Raportörü, “Demokratik açılımı takdir ediyorum, bu açılım devam etmeli; çünkü bu şekilde toplumu birleştirebilirsiniz. Şu anda anayasa değişikliği konusunda da ciddi bir çalışma var. Umarım Anayasa Mahkemesi bu değişikliği engellemez ve referandum yapılır. Bu, demokratikleşmeyi getirir. Demokratikleşme de ekonomik canlanmaya yol açar. Ayrıca yolsuzluk da önlenir.” şeklinde konuştu. AP Türkiye Raportörü, Türkiye’nin ekonomik performansının da oldukça etkileyici olduğunu söyledi.
TÜRKİYE AB'YE GİRMELİ
Türkiye’ninAB’yegirmesigerektiğiüzerindeduran AP Milletvekili Emine Bozkurt ise, jeopolitik konumu ve sahip olduğu imkânlarla Türkiye’nin birliğe ciddi katkılar sunacağını aktardı. Programa Türkiye’den katılan TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu da sözleri ne Hakkâri’ de şehit olan 10 askerin kaybından dolayı yaşadığı üzüntüyü belirterek başladı. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, hiçbir şeyin şiddetle çözülemeyeceğini aktararak, “İnşallah akıl galip gelir.” dedi. HOTİAD tarafından düzenlenen bu zirvenin, Hollandalı Türklerin geldiği başarı noktasının bir ispatı olduğunu da dile getiren Hisarcıklıoğlu, Hollanda ile Türkiye arasındaki 400 yıllık köklü ilişkilerin bu başarıda önemli bir rol oynadığına değindi. Tüm dünyanın ekonomik anlamda çok zor günler geçirdiğini hatırlatan Hisarcıklıoğlu, birçok ülkenin bu krizden etkilendiğini, Türkiye’nin ise geçmişte aldığı tedbirlerden dolayı krizi daha hafif hissettiğini söyledi.
AB adaylığı konusunda atılan adımlardan da bahseden Hisarcıklıoğu, “AB’ye dönük hedefimiz tam üyeliktir.” dedi. Türkiye’nin bu konuda bir haksızlıkla karşı karşıya olduğunu ileri süren TOBB Başkanı, Gümrük Birliği Anlaşması’na rağmen işadamlarına AB’ye gelirken vize zorunluluğu olmasının haksız rekabete yol açtığını söyledi.
K. YASİN YAĞCI, BASRİ DOĞAN Maastrıcht (ZAMAN)