Seçimlere Türk kökenli 84 aday katılıyor

01/03/2011

Türk kökenli adaylarda Güney Hollanda 40 kişi ile başı çekiyor. 55 kişilik mecliste 13 sandalyeye sahip CDA (Hıristiyan Demokratlar) tarafında hazırlanan listenin 9’uncu sırasında Mustafa Bal, 16’ncı sırasında da İbrahim Emili bulunuyor. 10 temsilcisi olan PvdA (İşçi Partisi) 17’nci sıradan Bahattin Erbaş’ı, 8 sandalyesi bulunan SP (Sosyalist Partis) 13’üncü sıradan Hasan Bilgin’i, 39’uncu sıradan da Tuğba Karabulut’u, 3 sandalyeye sahip GL (Yeşil Sol) 12’inci sıradan Mustafa Akdemir’i ve şu an bir temsilcisi bulunan D66 (Demokratlar 66) da 17’nci sıradan Osman Bosuguy’u, 25’inci sıradan Ejder Köse’yi, 28’inci sıradan Yasin Elmacı’yı, 34’üncü sıradan da Mehmet Eser’i aday gösterdi. Seçimlere Resul Özdemir (1) öndeliğinde katılan Demokratlar Birliği’nin (Unie van Democraten) listesinde Bekir Cebeci (3), Rüstem Akarsu (4), Gökmen Kar (5), Nur Yörükseven (6), Turan Köroğlu (7), Sadiye Kırdere (8), Mustafa Güneş (10), Vildan Evren (11), İbrahim Oruç (12), Nesrin Yılmaz (16), Turap Tercan (18), Erdal Tavaslı (20), Cevdet Yılmaz (21), Celil Gür (22), Zabit Sahan (23), Muhammed Aydın (25), Neze Arpacı (26), Ünal Bürüngüz (27), Yusuf Boğa (28), Vedat Kurtkayalı (29), Deniz Cebeci (30), Zekiye Özçelik (31), Aydın Daldal (32), Talat Şen (33), Senem Tütüncü (34), Bilal Şimşek (35), Ali Kemal Yılmaz (36), Kazım Yılmaz (37) ve Ahmet Daşkapan (38) yer alıyor.

55 sandalyelik Kuzey Hollanda meclisinde 13 temsilci ile en büyük grubu oluşturan VVD, Köksal Gör’e 16’ncı sıradan yer verdi. 11 sandalyeye sahip PvdA Adnan Tekin’i 7’nci sıradan aday gösterirken, mecliste 5 kişilik grupla yer alan GL de 2’nci sıradan Mehmet Uygun’a, 8’inci sıradan Rıza Diktaş’a, 21’inci sıradan da Haydar Erol’a yer verdi. D66 listesinin 6’ncı sırasında da Zafer Yurdakul bulunuyor.

Kuzey Brabant, Güney Hollanda’dan sonra listelerinde en çok Türk kökenli aday bulunan eyalet oldu. 18 sandalyeye sahip CDA listesinde Kubra Atalay’a (40), 12 temsilcisi bulunan SP Nurettin Altundal’a (5), 8 kişilik grubu olan PvdA Şengezer Erarslan’a (33), Sultan Günal’a (36), Yasin Torunoğlu’na (45), 2 sandalyeye sahip GL Dilek Odabaşı’na (11), Ufuk Kahya’ya (12), Selçuk Akıncı’ya (25), 1 temsilci ile yer alan D66 Suat Kutlu’ya (8), Bilal Kaya’ya (10), Mustafa Bahçecioğlu’na (11), yerel parti Brabant NU de Hayrettin Demir’e (6) yer verdi.

Gelderland’tan seçimlere Türk kökenli 7 aday katılıyor. Eyalet meclisinde 15 temsilcisi bulunan CDA Ayhan Tonca’yı 16’ncı sıradan aday gösterdi. 10 temsilciye sahip PvdA Yasemin Çegerek’e 4’üncü sırada yer verdi. Çegerek ayrıca PvdA tarafından eyaletin günlük yönetimine de aday gösterildi. SP listesinde Şenay Akdemir (14), Erdoğan Kaya (15), GL listesinde Ünal Sözen (3), Melek Bektaş (12) ve D66 listesinde de Osman Biçen (7) bulunuyor.

Overijssel’de hazırlanan seçim listelerinde Türk kökenli 6 adaya yer verildi. 9 temsilcisi bulunan PvdA Zafer Aydoğdu’yu 10’uncu sıraya aldı. GL listesinin 6’ncı sırasında Faruk Köklü, 8’inci sırasında Fatih Hasan Barmanpek yer alırken, Solidara da seçimlere Düzgün Yıldırım önderliğinde katılıyor. Solidara Ülkü Yılmaz’ı 2’nci, Ekin Akyol’u da 6’ncı sıradan aday gösterdi.

Limburg Bölgesi’nde seçimlere Türk kökenli 3 aday katılıyor. D66 adayı Ali Oruç 6’ncı, PvdA adayı Selçuk Öztürk 9’uncu ver SP adayı Sedai Bayraktar da 26’ncı sırada bulunuyor.

Utrecht eyalet meclisinde 8 sandalyesi bulunan PvdA Dursun Kılıç’ı 8’inci sıradan Yücel Aydemir’i 26’ncı ve Fethi Kıllı’yı da 28’inci sıradan aday gösterdi. SP listesinin 29’uncu sırasında ise Hasan İnekçi yer alıyor.

Groningen’de GL Mehmet Kocadağ’ı listesinin 21’inci sırasına aldı. Zeeland’ta PvdA adayı Bayram Erbişim 7’nci, Flevoland’ta SP adayı Nuh Demirbilek 7’nci, Friesland’ta PvdA adayı Ömer Kaya 9’uncu, Drenthe’de de PvdA adayı Reyhan Horasan 14’üncü, SP adayı Sadık Ilık da 18’inci sırada bulunuyor.

’Tersine Göç Hikayeleri’

20/02/2011

Basit bir e-mail ile başlayan görüşmemiz kısa bir sürede verimli bir işbirliği ve yakın bir dostluk haline geldi. Bu işbirliği yeni şirketimiz AYETEK’i kurmamıza vesile oldu. Benim görüşümce bu uluslararası (Türkiye-Hollanda/Türkiye-Avrupa) iş fırsatları adına ideal bir örnektir.

AYETEK son dört yıl içinde hızlı bir büyüme gösteren Türk rüzgar enerjisi pazarı üzerinde duruyor. Bu hızlı büyümeden dolayı, 1600 MW’lık kurulu kapasiteye rağmen, bağımsız olarak bakım ve onarım hizmetleri veren hiç bir şirket Türkiye’de bulunmamaktadır. Birçok rüzgar enerji santrali bir yıl içerisinde garanti kapsamından çıkacağını ve bakım-onarım hizmetleri için alternatifler arayacağını düşünürsek, AYETEK’in cazibesi ortaya çıkıyor.

Hollandalı ve Avrupalı ortaklar ile özel bir ağ inşa eden AYETEK birçokta büyük Avrupa şirketlerinin distribütörlüğünü elde etmiş durumda. Türkiye’de önde gelen enerji yatırımcılarından olan Borusan Enerji ve Aksa Enerji başta olmak üzere birçok yatırımcı şirketlerle iyi ilişkiler içerisinde olan ve hizmet vermeye başlamış olan AYETEK büyük bir ihtimalle 2011’de ilk rüzgar enerji santralini yönetimi altına alacak.

Bakım ve onarım hizmetlerinin yanısıra AYETEK 500 kW altında rüzgar türbinlerinin tedariğini ve montajını sağlamayı hedeflemektedir.

Bütün bunları göz önünde bulundurursak, ilk olarak 1 mayıs 2010 tarihinde tanışmış olmamız gerçekten inanması zor bir olay. Hele bir de o zamandan beri beraber arabayla yaklaşık 20.000 kilometre kat etmiş olmamız, 11 ilde toplantılar yapmamız, 15 tane rüzgar enerji santrali, 8 rüzgar enerji santrali yatırımcısı, Almanya’da InterSolar ve Husum Windfairi ziyaret etmemizi düşünün.

Ekonomik krizin ortasında, Imtech gibi lider bir şirketten istifa edip, herhangi bir finansal temeli olmaksızın, uç çocuğu ve eşi ile Türkiye’ye taşınmanın ne kadar delice bir şey olduğunun takdirini size bırakıyorum. HOTİAD üyelerimizin sıkca kullandıkları bir sözün doğruluğunun altı çiziliyor galiba: ‘Zora talip olmayan başarılı olamaz!’. HABER Gazetesi'nin bu ortaklığa ve AYETEK’in kurulusuna, farkında olmadan da olsa, katkısından dolayı teşekkür ederim."

İmza international Second Home Expo Houten Fuarı’nda

03/02/2011

30 lux dairelerden olusan Alanya/Kestel de temeli atılan proje fuar ziyaretçilerinin beğenisini topladı. Immo International Second Home Expo fuarı 15 farklı ülke tarafından temsil edilmiştir ve Imza burda Türkiye projesiyle Imza evleri 1 le Türkiye'yi temsil etmekten gurur duydu.

Yabancı plakalı araçlarda 6 ay sınırı 2 yıla yükseltiliyor

12/01/2011

 

Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının özel araçları ile Türkiye’de bulunma süreleri 6 aydan 2 yıla çıkartılıyor. Henüz çalışma aşamasında olan düzenlemeye göre, vatandaşlarımız Türkiye’de araçlarını 2 yıla kadar rahatlıkla bırakabilecekler.

Türkiye’de bulunan yabancı plakalı araçlara uygulanan 6 ay süreyle Türkiye’de kalabilme sınırı, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu(DEİK) Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) Avrupa Bölge Komitesi Başkanı ve Hollanda Türk İşadamları Derneği(HOTİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Torunogulları’nın yoğunçabaları ve Devlet Bakanı Sayın Faruk Çelik’in inisiyatifiyle 2 yıla yükseltilmesi için çalışmalara başlandı.

Bilindiği gibi, Avrupa’da yaşayan Türklerin ortak sorunu olan, yabancı plakalı araçların Türkiye’de 6 aydan fazla kalamamaları sorunu büyük sıkıntılara neden oluyordu. Yabancı plakalı araçlar Türkiye’de en fazla 6 ay kalabiliyordu. Özellikle DEİK Dünya Türk İş Konseyi (DTİK)  olarak Ankara’da Sayın Bakanlarımıza sunduğumuz raporlarda ve görüşmelerde sorunu aktararak, sözkonusu sürenin az olduğunu ve Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızı sıkıntıya soktuğunu özellikle vurguladık.  

15 Aralık 2009’da Hollanda’ya gelen Devlet Bakanı Sayın Zafer Çağlayan, DEIK’in organizasyonuyla Ankara’da 12 Ocak 2010’da Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Nihat Ergün ve Devlet Bakanı Sayın Faruk Çelik, 13 Ocak 2010’da da Devlet Bakanı Sayın Hayati Yazıcı ile görüşmelerimizde yabancı plakalı araçların Türkiye’de 6 ay kalabilme sınırının 2 ya da 3 yıl gibi makul bir düzeye yükseltilmesi gerektiğinin altını çizdik.

Son olarak da 24 Ekim 2010 tarihinde Sayın Bakanımız Faruk Çelik ile Hollanda’da yaptığımız görüşmede ‘6 ay’ süresinin uzatılması gerektiğini tekrar gündeme getirdik. 

Sevinerek görüyoruz ki,  DEİK – Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) Avrupa Bölge Komitesi olarak yoğun çabalarımızın meyvelerini almaya devam ediyoruz.

Devlet Bakanı Sayın Faruk Çelik, tarafımıza da ilettiği mektupta, yabancı plakalı araçların Türkiye’de kalma sınırının 6 aydan 2 yıla yükseltilmesi yolunda çalışmalarının devam ettiğini bildirdi.

Sayın Bakanımız Faruk Çelik, bir örneğini HOTİAD’a ve gereğinin yapılması için Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Gümrük Müsteşarlığına ilettiği mektubunda şu ifadeleri kullandı:

22-24 Ekim 2010 tarihinde Hollanda’ya yaptığım ziyaret esnasında, bu ülkede bulunan sivil toplum örgütleriyle toplantılar düzenlenmiştir. Bu toplantılarda Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımızın sorunları dinlenilmiştir.

Yurtdışında yerleşik olarak yaşayan vatandaşlarımızın özel araçları ile Türkiye’ye geldiklerinde ilgi düzenleme çerçevesinde, araçlarını en fazla altı ay, emeklilerin ise bir yıl süreyle Türkiye’de bulundurabildikleri, bu süre sonunda çıkış yapmak zorunda kaldıkları belirtilmiştir.

İlgi düzenlemedeki sürelerin iki yıla çıkarılması ile ilgili olarak vatandaşlarımızın haklı talepleri vardır. Sayıları beş milyonu bulan yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın ülkemize olan ekonomik, sosyal katkıları da göz önüne alınarak, talep edilen gerekli hukuki düzenlemelerin yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.

Bilgi ve gereğini arz ederim.

Devlet Bakanı Sayın  Faruk Çelik’e Teşekkürlerimizi İletiyoruz…

Avrupa’da yaşayan Türkler olarak sorunumuzu yerinde müşahide ederek çözüm üreten çok değerli Bakanımız Sayın Faruk Çelik’e teşekkürü borç bildiğimizi öncelikle belirtmek isteriz. .

Yabancı plakalı araçların Türkiye’de kalma sınırı 6 aydan 2 yıla yükseltildiği zaman, anavatanımız Türkiye’de daha rahat hareket etme özgürlüğüne kavuşuyoruz. Bizlere böyle bir imkan  sağlanmasında öncü olan   Devlet Bakanımız Sayın Faruk Çelik’e şükranlarımızı arz ederiz. .

Turgut TORUNOĞULLARI

DEİK – DTİK Avrupa Bölge Komitesi Başkanı

Hollanda Türk İşadamları Derneği(HOTİAD) Başkanı

İsrail’in insanlık ve hukuk dışı saldırısını kınıyoruz

12/01/2011

 

 

Hollanda Türk İşadamları Derneği(HOTİAD), İsrail’in Gazze’ye yardım götüren gemilere kanlı müdahalesinin insanlık ve hukuk dışı olduğunu söyleyerek, sözkonusu saldırıyı şiddetle kınadıklarını açıkladı.

 

Hollanda Türk İşadamları Derneği(HOTİAD) tarafından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in insanlık ve hukuk normlarını çiğneyerek, Gazze’ye yardım götüren gemilere yaptığı kanlı müdahalenin kabul edilemez olduğu bildirildi. HOTİAD’ın açıklamasında, “Savunmasiz sivil insanlarin hayatını kaybettiği, çok sayıda kişinin de yaralandığı saldırıyı kınıyoruz” denildi. ( olenlerin kac kisi oldugu daha belli degil)

 

HOTİAD’ın yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Gazze’ye insani yardım malzemesi taşıyan ve içinde silahsız sivillerin bulunduğu gemilere saldırmak her şeyden önce insanlık sucudur. İsrail’in bu insanlık dışı saldırısı, Somali’de gemilere saldıran deniz korsanlarının yaptıkları ‘korsanlık’ faaliyetinden farksızdır. Saldırı olayı, uluslararası sularda gerçekleştiğinden ve saldırıya uğrayan gemiler silahsız olduğundan, İsrail’in davranışının kabul edilebilir hiçbir tarafı bulunmamaktadır. İsrail’in yaptığı, uluslararasi hukukun ihlali anlamina gelmektedir ve kabul edilemez. Bu korsanligi, eskiyaligi ve zülmü şiddetle kınıyoruz.

 

“Uluslararası araştırma komisyonu kurulmalı”

 

Birleşmiş Milletler acil olarak, tarafsız ve güvenilir uluslararası bir araştırma komisyonu kurarak bu insanlık dışı mudaheleye el koymalı ve sorusturma baslastilmalidir. Saldirinin failleri ve sorumlu makamlara karsi, uluslararasi yasal islem yapilmalidir.

 

“Saldırı geçmişe tuz biber ekti”

İsrail’in bölgedeki mevcut durumu devamlı olarak gerginliğe sürükleme eğiliminde olduğunu üzüntüyle izliyoruz. İsrail Dışişleri Bakanı Lieberman tarafından temsil edilen İsrail'deki koalisyon hükümetinin faşizan üyelerinin ABD'yi bile dışlayan dünyaya meydan okur nitelikteki tavırları ve İsrail'in en yakın bölgesel müttefiki Türkiye'yi ‘alçak koltuk’ politikası ile dışlama gayretinin arkasından böylesi bir olayla karşı karşıya kaldık. ‘Mavi Marmara’ baskını geçmişte İsrail’le yaşanılan tüm olayların üzerine tuz biber ekmiştir.

“Bölgenin gerginliğe değil, barışa ihtiyacı var”

Mavi Marmara'da sivillere yönelik silahlı baskın yeni bir dönemi başlatmıştır. Ancak bilinmelidir ki, bölgenin yeni gerginliklere değil, barışa ihtiyacı vardır. Tum devletleri uluslararasi hukuka ve insani degerlere bagli olmaya davet ediyoruz.

 

Hollanda Türk İşadamları Derneği(HOTİAD)

Yönetim Kurulu Adına

BAŞKAN TURGUT TORUNOĞULLARI