Kebabproducenten willen werken aan imago

02/11/2012

De controle bij verkooppunten moet verscherpt worden en wie zich niet aan de hygiëneregels houdt, moet ook beboet worden.''
 
Hygiëne
 
''Wij moeten er met zijn allen alles aan doen dat het broodje döner op een hygiënische en smakelijke wijze wordt bereid. De verkooppunten van broodje döner moeten informatie krijgen over handhaving van hygiëne'', vervolgen de bedrijven. Ze willen dat er een lijst met maatregelen komt, waar verkopers zich aan moeten houden.
Volgens de NVWA zou dat niet nodig zijn, aangezien er al een duidelijke hygiënecode is voor de horeca, de zogenoemde HACCP-code. ''Die geven precies aan hoe je eten veilig moet bewaren en bereiden. Als ze zich daaraan houden, voorkom je problemen met bacteriën'', laat een woordvoerder weten.
 
Overleg
 
Desalniettemin neemt de NVWA de handreiking graag aan, zo meldde de woordvoerder. ''We doen geen toezeggingen om te werken aan de verbetering, maar we gaan wel graag in overleg. Als zij vragen hebben, staan wij daar uiteraard voor open.''
 
Bron: NU.nl

“Türk döneri karalanmaya çalışılıyor”

02/11/2012

Gıda sektöründe hijyeni son derece önemli bulduklarını belirten Jilpaq Döner’in Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Halıcı ve Helal Food Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Akbulut, genelleme yapılmaması gerektiğinin altını çizdiler. Türk iş adamlarının Hollanda’da 85 bin, Avrupa’da da 450 bin kişiye istihdam sağladıklarını ve döner sektörünün bunda önemli bir yere sahip olduğunu belirten Faruk Halıcı, AB standartlarına göre yapılan üretimde ve dağıtımda hiçbir sıkıntı yaşanmadığını kaydetti. Jilpaq Yönetim Kurulu Başkanı, sorunda dönerin iyi pişirilmemesinin ve tüketiciye satış yapılan dükkanlarda hijyene her zaman dikkat edilmemesinin önemli rol oynadığının düşünüldüğünü söyledi.

Helal Food Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Akbulut, “Daha önce Almanya ve Fransa’da da döneri karalama kampanyaları yapılmıştı. Görüyoruz ki sıra Hollanda’ya gelmiş. Birkaç satış noktasından alınan örneklerde bakteriye rastlandı diye tüm döner satıcıları karalanmamalı. Denetimler arttırılmalı ve hijyen kurallarına uyulmayan işletmeler cezalandırılmalı” dedi. Dönerin Avrupa’daki hızlı yükselişinin önünün kesilmek istendiğini söyleyen Abdurrahman Akbulut, “Kötü örneklerden yola çıkarak binlerce döner işletmesini zan altında bırakmanın anlamı yok” ifadesinde bulundu.

Faruk Halıcı ve Abdurrahman Akbulut, tüketiciye döner satışı yapılan işletmelerin dönerin pişirilmesi, kesilmesi ve saklanması başta olmak üzere çeşitli konularda ve hijyen kurallarıyla ilgili olarak bilgilendirilmeleri, uyarılmaları gerektiğini kaydettiler. Türk iş adamları, bu konuda Hollanda Gıda ve Ürün Denetleme Dairesi ile iş birliği yapmak istediklerini anlattılar.

© InterAjans

TÜRKİYE’NİN CEVABI YERİNDE ANCAK SAĞDUYULU HAREKET EDİLMELİ

12/10/2012

BASIN BÜLTENİ…BASIN BÜLTENİ…BASIN BÜLTENİ…BASIN BÜLTENİ…

HOTİAD TÜRKİYE-SURİYE GELİŞMELERİNİ DEĞERLENDİRDİ:

Hollanda Türk İşadamları Derneği(HOTİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Torunoğulları, Suriye’nin Türkiye’ye yönelik saldırgan tutumuna ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin bölgesinde istikrar ve barış arzusunda olan büyük bir ülke olduğunu kaydederek, kimsenin Türkiye’nin sabrını sınamaması gerektiğini ifade etti.

Suriye’nin Şanlıurfa’nın Akçakale bölgesine gerçekleştirdiği havan topu saldırısıyla, Türkiye’yi de içinde bulunduğu savaş ortamı içine çekmeye çalıştığına işaret eden Turgut Torunoğulları, Türkiye’nin Suriye’ye anında yanıt vererek Suriye’deki noktaları bombalamasının yerinde bir karar olduğunu ancak Türkiye’nin de sağduyulu hareket ederek bölgede yaşanacak bir savaştan mümkün olduğunca uzak durması gerektiğini kaydetti.

Torunoğulları, sözlerine şöyle devam etti: “Suriye’nin bölgede devamlı barış ve istikrar arayan Türkiye gibi güçlü bir ülkeye saldırı gerçekleştirmesi tabii ki cevapsız bırakılamaz. Türkiye bu düşünceden hareketle saldırıya anında cevap vermiş, Suriye’deki noktaları bombalamış ve Suriye’ye yerinde bir kararla gözdağı vermiştir. Bundan sonra en önemli tavır Suriye’ye düşmektedir. Suriye, bundan sonra olabilecekleri düşünerek yerinde kararlar almalı, barış yolunu seçmelidir.

HOTİAD olarak gerek Türkiye de  gerekse dünyada barışı arzuluyoruz,  hiçbir yerde her ne sebeple olsun kan dökülmesini istemiyoruz.

Hollanda da faaliyet gösteren işadamları ve Türk toplumu olarak, ülkeler arasında iyi ilişkilerin devam edebilmesi için komsularımızla her zaman diyalog yollarının  acık tutulmasından yanayız, Bunun da  aynı zamanda  ekonomimize de katkı saglıyacagı süpesizdir.

Herkese barış ve diyalogdan yana günler diliyorum.

DEİK AVRUPA BÖLGE KOMİTESİ BAŞKANI

HOTİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI

TURGUT TORUNOĞULLARI

Rotterdam, 08.10.2012

Hollanda’da Ahilik Haftası Kutlandı

01/10/2012

2012  Hollanda  Türkiye ilişkilerinin  400. Yıl  dönümü  çerçevesinde gerçekleştirilen  Hollanda’da  Ahilik toplantılarında  Ahilik felsefesinin  farklı  kurum  ve kuruluşların  İşbirligi ile hem  kendi  toplumumuza hem  de  Hollanda  kamuoyuna  atarılması için  yıl  boyu  etkinliklerin  devam  ettirileceği ilan  edildi.
 
UETD  Hollanda  başkanı Veyis  Güngör,  kendi  kültüreel  değerlerimizi  yaşatma  ve  anlatma  misyonun Hollanda  –  Türkiye (Osmanlı)  ilişkilerinin  400. yılı  münasebeti ile daha  da  bir ivme kazandığını belirterek Ahiliğin  özellikle Hollandalı  dostlarımıza  ve  öğrencilerimize günümüz  konseptiyle aktarılmasının  gerekliliğine işaret  etti. UETD  Hollanda’nın  isteği  doğrultusunda  Abdulwahid  van Bommel`un  hazırladığı Hollandaca  Ahilik kitabının  yayım  aşamasında  olduğunu  ve Hollanda’daki  genç öğrenci  ve akademisylenlerle Ahiliği  farklı  açılardan  işlemeye  devam  edeceklerini  belirtti.
 
Hollanda  Türk İşadamları  Derneği  HOTIAD, Denetleme Kurulu  Başkan  Yardımcısı  İbrahim  Atilla  ise tıpkı  HOTIAD`a  bağlı işyerlerinde  ve sahibi  olduğu  Mali  müşavirlik bürosunda  35  yıla  yakın  bir süredir Ahilik felsefesine uygun  olarak  meslek sahibi, düzgün  ahlaklı  binlerce  insan  yetiştirdikleri  için mutluluk duyduklarını  ve ticari  kaygıların  ötesinde bunu  bir sosyal  sorumluluk anlayışı ile yürüttüklerini  belirtti.
 
T.C.  Lahey Büyükelçiliği  Din  Hizmetleri  Müşaviri  ve  HDV  başkanı  Prof.  Dr. Mustafa  Ünver  ise akademisyenlik yıllarında  hazırladığı  “Anadolu  Köylerinde Ahilik-Yarenlik” konulu  araştırması  hakkında bilgiler vererek, bu  kurumlarda  tıpkı  medreseler  gibi  gerek  fen  bilimlerinin  gerekse  İslamı  ahlakının öğretildiğini  belirtti.  Köylerdeki  Yaren  odalarının adeta  birer  sosyalleşme  ve  terbiye merkezi  görevini icra  ettiklerini, gençlerin yetişmesinde önemli  rol  oynadığını, sosyal  dayanışma  başta  olmak üzere, yardımlaşma  ve bakım  alanında  da  hizmet  verdiğini  belirtti. Prof. Ünver  günümüzde de Hollanda’daki camilerin  sadece  ibadet  yapılan  yerler  olmadığını, çok yönlü  emansipatorik fonksiyonlarının  olduğunu söyledi.
 
Konuşmasında  Ahiliğin  gerek  İslam  tasavvufu  gerekse  Türk örf  ve adetleri  bakımından  zengin  bir kültür olduğunu  belirten  Zafer Aydoğdu,  siyasi  bakımdan  da  yeni  çığırlar açtığına  değindi. Aydoğdu, gerek  Moğal  İstilasına  karşı  Selçuklu  direnişi  ve  Osmanlı’nin  kuruluş felsefesinde Ahiliğin  önemli  rol oynadığını  söyledi.  Orhan  Gazi  ve  Osman  Gazi  Ahilik terbiyesi  almış, şed  kuşanmış  birer Ahi olduklarını  belirten  Aydoğdu, “400  çadırlık bir göçebe toplum  ancak nizam-ı  Alem  fikriyatı ile cihan Imparatorluĝu  kurmuştur” dedi.
 
Araştırmacı  Fatma  Coşkun  ise Türk işletmelerinde,  Hollanda`da  MVO olarak  bilinen  (Maatschappelijk Verantwoord  Ondernemen)  sosyal  sorumluluk kültürü  üzerine yapmış olduğu  araştırması  hakkında bilgiler verdi. Farklı  şehir ve branşlardan  20`ye  yakın  esnafla  görüşerek  tamamlamak üzere  olduğu araştırmasında, sosyal  sorumlu  girişimciliğin  dini  inanışın  bir vecibesi  gibi  görenlerin  yanı  sıra kurumsal  sosyal  sorumluluk konusunda  yeterli  bilgisi  olmayan  esnafların  varlığına  da işaret  etti.
 
Coşkun, sırf ticari  kaygılarla  değil  çevre,  insan  eğitimi, meslek eĝitimi  ve iş ahlakı  gibi  konularda  da çalışmaların  yapılması  gerektiğine değindi. Hollanda’da  doğup-yetişmiş bir akademisyen  olarak  Ahilik kavramı  ile ilk kez  tanıştığını  ama  çok  etkilendiğini  belirten  Coşkun, “kendi  kültürel  yorumlarında işletmelerimizde şuur altında  Ahiliğin izi  var” diye konuştu.
 
Toplantıda  ayrıca 28  Ekim  tarihinde TURNLinked  Foundation  UETD  Hollanda  işbirliĝi ile   Eindhoven Parkteater`da  gerçekleştirilecek  olan  Tűrkiye`nin  teknolojik ve innovatif potansiyeli  adlı  bilimsel toplantı  hakkında  bilgiler verildi.