HOTIAD Başkanı Turgut Torunoğulları’nın Maastricht Zirvesi Konuşma Metni

23/06/2010

Sayın Bakanlarım,

Sayın Büyükelçim,

Sayın DEİK başkanım,

Sayın Milletvekillerim,

Sayın Akademisyenler,

Değerli Basın mensupları,

Değerli HOTİAD Ailesi,

Ve Sayın misafirlerimiz,

Bu yıl 4’üncüsünü düzenlediğimiz ve artık geleneksel hale gelen ‘Maastricht Ekonomi Zirvesi’nde sizlerle birarada olmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz.

Kimimiz politikacı oldu, hem Türk hem de Hollandalılar’ın yaşamlarına yön verir hale geldi. Kimimiz işçilikten patronluk koltuğuna oturdu, Türkler’in yanı sıra pek çok Hollanda vatandaşını da istihdam eder hale geldik. Kimimiz ise sanatçı, akademisyen olarak kitlelere yön verir konuma ulaştık. Sonuçta kadınıyla erkeğiyle Türk insanı, Hollanda’da kendi sesini duyurup barış içinde başarıya ulaşmasını bildi.

Ulaştığımız bu başarı tablosuyla ‘Maastricht Ekonomi Zirvesi’nin 4’üncüsünü düzenliyoruz. 4 yıldır bu güzel binayı ve ortamı bizlerden esirgemeyen ve bu güzel şehrimizin güzelliğini dünyanın dört bir yanından gelen girişimci arkadaşlarımıza tanıtma imkanı verdiği için Sayın Vali’mize,

bu önemli toplantıya katılarak katkıda bulunduğunuzdan ve bizleri onurlandırdığınızdan dolayı şahsım ve HOTİAD ve DEİK ailesi adına teşekkür ediyorum.

Konuşmama Türk insanının gurbet ellerde elde ettiği başarılarla başlamak istedim. Ancak bu başarılarla tabii ki yetinmememiz, bizleri daha da ileriye götürecektir görüşündeyiz. Girişimciler açısından ‘yatırım’ anlamında pek çok avantajlar sağlayan bir ‘fırsatlar ülkesi’ olan Hollanda’da yaşıyoruz. Avrupa’nın ekonomik anlamda kalbinde yeralan Hollanda, Avrupa Birliği’nin en büyük altıncı ekonomisi konumunda bulunuyor. Ekonomisi açık ve ihracata dayalı olan Hollanda’da üretimin yarıdan fazlası yabancı ülkelere ihraç ediliyor.

Hollanda’nın güvenilir  ekonomisi ve yüksek yaşam kalitesi, yabancıyatırımcıları cezbeden önemli avantajlar arasında yer alıyor. 

Sayın Misafirlerimiz,

Hollanda yatırımcılar açından son derece cazip bir ülkedir. Hollanda’da iş kurmak için devlet birçok imkan sunuyor. Bu imkanları Türk girişimciler olarak en iyi şekilde değerlendirmemiz gerektiği inancındayız. Hollanda’da iyi bir piyasa araştırması ile her alanda iş yapma imkanı bulunuyor.

‘Markalaşma’konusunun önemini özellikle vurgulamak istiyorum. Markalaşma için Hollanda’da şirket kurmak gerektiğini her fırsatta dile getiriyoruz. Çünkü Hollanda’nın dünyada pekçok ülkeyle‘çifte vergilendirme anlaşması’ bulunuyor.

Bu doğrultuda faaliyetlerine hızla devam eden Hollanda Türk İşadamları Derneği (HOTİAD), Türkiye’de yatırım yapmak isteyen Hollandalı şirketlere ve Hollanda’ya yatırımı düşünen Türk şirketlerine yol göstererek önemli bir hizmet veriyor. HOTİAD olarak, Türkiye ve Hollanda’nın ‘karşılıklı ticaret’ anlayışını daha iyi bir noktada buluşturmak adına çaba sarf ediyor ve gereken  çalışmaları yapıyoruz.

HOTİAD olarak Türk girişimcilerimizin devamlı olarak yanında olduğumuzu samimiyetle belirtmek isterim. Türk asıllı girişimcilerimizin sahip olduğu girişimci ruh, kendilerine sunulacak destekle doğru bir yöne kavuşacak ve meyvelerini vermeye başlayacaktır. Bunu şimdiden mutlulukla izliyoruz.

Türk girişimcilerimize çevrelerindeki Hollandalı girişimcilerle işbirliği yapmalarını önemle tavsiye ediyoruz. Çünkü iş ve ticaret büyük bir potansiyel teşkil ediyor. Türk kadın girişimcilerimizin Hollandalıların iş hayatında gösterdiği profesyonelliği öğrenip onlarla kaynaşarak kendi iş hayatlarında da bunu uygulamalarını tavsiye ediyoruz.

HOTİAD   olarak Türk girişimcilerimizi daha iyi yerlerde görmeyi arzuluyor ve bu yönde vargücümüzle çalışıyoruz. Hollanda’da yatırımı düşünen Türk girişimcilerimize HOTİAD olarak her türlü altyapıyı sağlıyoruz.

Sayın Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu’nun güzel bir benzetmesi var. Sayın Rifat Bey, Avrupa’daki girişimcilerimiz için, “Kayaların arasındaki çatlaklarda biten cesaret  çiçekleri gibisiniz” demişti.

‘Başkanım sizden de aldıgımız  feyzle artık kayaların arasında tek başına birer çiçek olarak kalmak istemiyoruz. Hep beraber çiçekler bahçesi, laleler bahçesi olmak için elimizden geleni yapacağımızı Ve bu bahçeleri hep beraber oluşturacağız.’

Tabii ki bu bahçeleri oluştururken her iki ülke girişimcileri adına bazı taleplerimiz olacaktır.

Hollanda, Avrupa’da yaşayan girişimciler açısından sorunların minimum düzeyde  yaşandığı bir ülkedir. Türk şirketleri çoğunlukla aile şirketleridir. Ancak hepimiz biliyoruz ki, aile sorunları nedeniyle ‘aile şirketlerinin’ devamlılıkları çok uzun olmayabiliyor.

HOTİAD olarak diyoruz ki, aile şirketlerinin daha profesyonel, daha kalıcı ve daha istikrarlı şirketler haline getirilebilir mi? Bu konuda seminerler verilerek bilgilendirici toplantılar yapılabilir mi? Ve en önemlisi  aile şirketlerinin

Uluslar arası şirketlere dönüşmü konusunda DEİK’den yardım alınabilir mi? Aile şirketlerinin daha kalıcı ve istikrarlı bir profile sahip olmaları konusunda yetkili kurumlarda yardım alına bilinir mi tabi ki bizler birer Hollanda şirketiyiz bu talebimiz her iki ülkemizdendir.

Hollanda’daki Türk kadın girişimcilere baktığımızda ise şöyle bir tabloyla karşılaşıyoruz. Kadının girişimciler Hollanda’da Türk girişimciler arasında yüzde 20,7’lik bir oran ile azınlığı oluşturuyor. Tabii bu oranın çok daha yukarılara çekilmesi arzusundayız. Çünkü Türk kadınının  özünde girişimciliğe açık bir ruhun olduğunu çok iyi biliyoruz. Hollanda’da genç ve orta yaştaki Türk kadın girişimcilerin sayısı fazla değil. Ancak umutla görüyoruz ki, kadın girişimciler, devamlı bir gelişim trendi içerisinde yer alıyorlar.

Türk kadın girişimcilerin Hollanda’da daha fazla etkin olabilmek ve istikrarlı gelişmeleri için tecrübeli şirketlerle beraber çalışmaları gerektiği düşüncesindeyiz. HOTİAD olarak kadın girişimcileri teşvik etmek amacıyla toplantılar düzenlemeye  başladık. Kadın girişimcilerimizin ekonomi dünyasında daha fazla ağırlık kazanması için konuya daha fazla ağırlık verme hedefindeyiz.

HOTİAD olarak, akademisyenler, siyasetçiler, öğrenciler ve girişimcilerle toplantılar yaparak biraraya geliyoruz. Bugünkü dünya şartlarında eğitimin iş dünyasındaki rolünü ve ‘dünya markası’ olmanın iyi bir eğitimden geçtiğini anlatıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz toplantılarla, özellikle gençlerimizin ufkunu açarak onlara eğitimin önemini anlatmaya çalışıyoruz

HOTİAD olarak Türk girişimcilerimizin önce ufkunu sonra da önlerini açmak hedefindeyiz.Bilmenizi isteriz ki Avrupa’da artık hemen hemen her dalda profesyonel Türkler var, siz de Türklerle işbirliği yapabilirsiniz. Ancak şunu da açık yüreklilikle söylüyorum; Türk işadamları ve işkadınları olarak yanımıza Avrupalı ortaklar almalıyız. Hollanda markalaşma ve tanıtım konusunda dünyanın en iyileri arasında yer alıyor. Yanınıza Hollandalı ortak alırsanız dünya pazarlarına daha çabuk açılırsınız. Hollanda’da yaşayan Türk girişimciler olarak, Avrupa’nın diğer ülkelerinde yaşayan Türklerden daha şanslıyız.

Kısacası bir Türk girişimci olarak ‘fırsatlar ülkesi’ Hollanda’nın fırsatlarından üzerine basa basa yararlanmanızı dikkatinize sunuyorum.

Hollanda’da iş kurmak için devlet birçok imkan sunuyor. Bu imkanları Türk girişimciler olarak en iyi şekilde değerlendirmelisiniz. Karşılaşacağınız zorluklarda bilmelisiniz ki HOTİAD hemen yanıbaşınızdadır. 

Son olarak, Sayın Sayın Sanayi ve Ticaret Bakanımız Sayın Nihat Ergün Beye sivil toplum derneklerimizin ‘ortak çağrısı’nı iletmeyi görev biliyorum.

Sayın Bakanım, Avrupa’ya gelen ve artık yaşlı sınıfında yeralan birinci kuşak büyüklerimiz otomobille Türkiye'ye gidiyor. Ve ‘Gümrük Mevzuatı’ gereği otomobillerin 6 ay sürede ülke dışına çıkarma zorunlulukları bulunuyor. Oysa ki Türkiye’de 6 aydan daha uzun zaman kalıyorlar veya kalmak istiyorlar. Ancak 6 ay kuralından dolayı Türkiye’de 6 aydan uzun süre kalamıyorlar. Ya da acil bir durumda arabalarını gümrükte bırakmak zorunda kalıyorlar.

Sayın Bakanım, acaba otomobillerin Türkiye’de kalma süresini 6 aydan 2 ya da 3 yıla çıkarabilir miyiz?

Böyle bir düzenleme yaşlı emeklilerimize büyük bir kolaylık ve ekonomik anlamda da katkı sağlayacaktır görüşündeyiz. Buna ihtiyacımız var. Sözkonusu sürenin uzatılması, Avrupa’daki Türk vatandaşlarının ortak talebidir.

Sonuç olarak Türkler olarak Avrupa’da siyasi ve ekonomik anlamda bir güç haline geldik.

Bildiğiniz gibi Maastricht, Avrupa’nın önemli bir şehridir. ‘Maastricht Kriterleri’ artık belli bir üne sahiptir. Böylesine önemli bir şehirde ‘Maastricht Zirvesi’ni düzenlemekten ve sizlerle birarada olmaktan ötürü HOTİAD olarak çok gururluyuz.

Konuşmama Avrupa Birliği’ne ilişkin birkaç şey söyleyerek nokta koymak istiyorum. Avrupalı Türkler olarak Türkiye'yi Avrupa Birliği’nde görmek istediğimizi bir defa daha tekrarlamayı uygun görüyorum. Avrupa’da çalışan, üreten, istihdam sağlayan Türk girişimciler olarak görüşümüz şudur: TÜRKİYE’NİN YERİ AVRUPA BİRLİĞİ’DİR.

Türkiye’siz bir Avrupa Birliği, bize göre tamamlanmamış ve eksik bir ‘Birlik’ sayılır.

Tekrar Hepinize çok Teşekkür ediyor ve

SAYGILARIMI SUNUYORUM.



DTİK AVRUPA KOMİTESİ BAŞKANI

HOLLANDA TÜRK İŞADAMLARI DERNEĞİ(HOTİAD)

YÖNETİM KURULU BAŞKANI

TURGUT TORUNOĞULLARI